Babalar Günü Hediyesi: Anlayış

İster ilk kez bebek sahibi olun, ister bir çocuk evlat edinmiş olun, isterseniz de eşinizin çocuğu için rol model olma görevini üstlenmiş olun fark etmiyor; bu deneyim her durumda ve her seferinde yepyeni tecrübeler edinmenizi sağlıyor. Ancak temelde babalar ikiye ayrılır; baba olanlar ve ilk kez baba olacak olanlar. Bu fark da hiç azımsanacak gibi değil; birçok “ilk” ile tanışacaksınız. Kimsenin size bir rehber vermediği, iş akış planı çıkarmadığı, kontrol listesi hazırlamadığı bir dizi yeni görevle tanışacaksınız. Biz de buna odaklanıyoruz. Amacımız rehberlik değil, bu uzmanların işi; ancak birilerinin ilk kez baba olanlar ya da olacak olanları anladığını bilmenizi istiyoruz. 😊 O yüzden de bu süreç boyunca kendinizi unutmamanız gereken konular üzerinde durmak istiyoruz ama önce biraz farkındalık:

Perinatal Dönem Size Bir Şey İfade Ediyor mu?

Bunu hiç duydunuz mu? Belki bir bebek beklediğiniz için okuduğunuz çocuk bakımı ve gelişimi kitaplarında denk gelmiş olabilirsiniz. Eğer duymadıysanız da kısaca bahsedelim; perinatal dönem, hamileliğin son zamanlarını ve doğumdan sonraki ilk zamanları kapsayan dönemdir.

Bu dönemde kadınların psikolojisi, daha sonrasında tekrar doğum yapmaya ve çocuk sahibi olmaya karşı nasıl bir tavır geliştirdiklerine dair sayısız çalışma yapılmış bulunuyor. Perinatal dönemde kadınlarda:

• Doğum sonrası depresyon sıklıkla olmak üzere başka perinatal ruh sağlığı problemleri,
• Post travmatik stres bozukluğu,
• Daha sonra doğum yapmaktan korkma gibi durumlara rastlanıyor.

Beyler bunun sizinle ilgili olmadığını düşünmeyin; sadece son madde sizinle doğrudan ilgili değil ancak perinatal ruh sağlığı problemleri ve post travmatik stres bozukluğu gibi durumlara baba adayları ve yeni babalarda da rastlandığı artık biliniyor.

Bu konuda baba adaylarının ve yeni babaların durumu ile ilgili olarak hala sürmekte olan farkındalık çalışmaları da bulunuyor. Her şeyden önce bahsi edilen türden bir bunalım içinde bulunmak sizi asla güçsüz yapmıyor. Bu durumu yaşamanız yalnızca bir uzman desteği almanız gerektiğine işaret ediyor. Aile içinde huzurun ve iç huzurunuzun bekası için de bu farkındalık önemli bir rol oynuyor.

Örnekleri Az Değil

Psychology Today’de makalesini okuyabileceğiniz yazar Matt Villano’nun deneyimine bakalım:

“Üçüncü kızımın doğumundan sonra insanlar bana durmadan nasıl gittiğini soruyordu. “İyi, yolunda gidiyor.” Bu sosyal medyada paylaştığım durum ve arkadaşlarıma söylediklerimdi. Ama gerçekte, tam anlamıyla dağılmış durumdaydım.”

Ve devam ediyor:

“Anksiyete ile başladı.”...

Villano’nun deneyimi tek örnek değil. BBC’nin 13 Şubat 2019’da yayınlanan haberinde pek çok babanın,özellikle iş yaşamına geri döndüğü zaman yaşadığı gerilim, çektiği sıkıntı ve bu konuda farkındalığın artmasına yönelik yapılması gereken çalışmaları da okuyabilirsiniz. Bazılarını biz alıntılayalım hatta:

“Oğlum çığlık atarak doğdu ve sonraki 12 ay boyunca durmadı.” –

“Bizim jenerasyonumuz, bizden beklenen aile ve iş dengesini nasıl kuracağı yönünde çok fazla rol modele sahip değil. Birçok zorlukla yüzleşen, bunu deneyimleyen ilk kez biziz.” - 

Örnekleri çoğaltmak mümkün; ailenin bu yeni ve küçük bireyi ile ilişki kurmakta zorlanabilirsiniz. Kendinizi çok yorgun hissedebilirsiniz. Tüm bu süreci nasıl yöneteceğiniz konusunda da gelecekle ilgili olarak da pek çok kaygı duyabilirsiniz. Tüm bunların sadece sizin başınıza gelmediğini bilmeniz bu bakımdan önemli. Üstelik bu durum sadece içsel olarak sizi etkilemekle de kalmayacak; eşiniz ile ilişkinizi, çocuğunuz ile ilişkinizi, sosyal hayatınızı ve işinizi de etkileyecek:

“Yeni babaların kendilerine bakması gerektiğini göstermek gerçekten önemli. Çünkü o karanlık birkaç ayda nasıl hissettiğimi... Hoş değildi ve bunun işim üzerinde de etkisi olduğunu biliyorum.” – Johan Bavman

Bu yüzden kendinize bakmanız ve şimdiden şunları aklınızda tutmanız gerek:

Sosyal Yaşam Son Bulmamalı

Zorlu bir süreç olacak. Minicik bir varlık bütün gündeminizi oluşturacak. Yanı sıra fiziksel ve psikolojik olarak daha aktif bir süreç geçirmiş olan eşinizin de desteğinize ihtiyaç duyacaksınız. Ancak kendinizi de unutmayın. Arkadaşlarınız ile görüşmeyi kesmeyin. Özellikle baba olan arkadaşlarınızın deneyimleri ve onlarla paylaşabilecekleriniz psikolojik olarak da fayda sağlayacaktır.

Keyif Aldığınız Şeylerden Vazgeçmeyin

Unutmayın ki yaşam değişir, dönüşür. Bazen bu değişimler, dengeleri yeniden kurmayı gerektirebilir. Tüm bu süreç boyunca size iyi gelen şeyleri yapmak süreci daha kolay geçirmenize yardımcı olacaktır. Futbol maçlarına gitmek, basketbol oynamak, araba sürmek, spor yapmak, yemek yapmak, farklı yerler görmek, kitap okumak... Her ne size zevk veriyorsa daha az vakit ayırın ama asla vazgeçmeyin.

Yaşlanmadınız, Sakin Olun

Çocuk sahibi oldunuz, torun değil :) Kaldı ki artık biliyoruz; öyle övünülecek büyükbabalar ve büyükanneler var ki onlar gibi bir yaşam sürmek büyük bir başarı sayılabilir bile! Siz de yaşlanmış değilsiniz. Yorgunsunuz, kaygılısınız, birçok değişimi deneyimliyor ve birçok sorumluluk alıyorsunuz ama hala yaşam için gereken enerjiyi taşıyorsunuz. Spor ve sağlıklı beslenme başta olmak üzere keyif aldığınız her şey size bunu hissettirecektir.

İş Yeriniz ile Görüşün

Eşinizin hamile olduğunu öğrendiğiniz andan itibaren mutlaka iş yerinde de bir düzenlemeye gidin. Doğum yaklaştığında ve doğumdan bir süre sonra evde olmak zorundasınız. Örneğin; yurt dışı seyahatlerinizi yeniden planlayabilir, ücretli ya da ücretsiz olarak izin kullanabilir, sahip olduğunuz haklar doğrultusunda gerekenin yapılması için şimdiden aksiyon alabilirsiniz.

Süper Kahraman Olmayın

Olmayın, zaten çocuğunuzun da bir babaya ihtiyacı var. Başka bir gezegenden kırmızı pelerini ile gelmiş bir adam olmanız gerekmiyor. Geceleri kötülerle savaşmak için son teknoloji araçlara sahip olmanıza da gerek yok. Onun sevginize ihtiyacı var ve sadece bu bile sizi onun kahramanı yapmaya yetebilir 😊

Okuyun, Araştırın, Öğrenin

Birçok soru olabilir aklınızda. Bu sorular, bebeğiniz büyüdükçe başka soruları da peşinden getirecektir. Ancak okumak, araştırmak, doğru bilgiye ulaşmak sizi önemli ölçüde rahatlatacaktır. Bunun için başlıca danışmanınız da elbette ki bebeğinizin doktoru olmalıdır. Yanı sıra yabancı ya da Türkçe olarak pek çok kaynak da bulabilirsiniz.

Mükemelliyetçiliği Bir Kenara Bırakın

Hata payınız hep var. Kusursuz olmanın peşine düşmeyin. Her zaman daha iyisini yapmaya bile güç bulamayabilirsiniz. Bu duruma bir kabul ve sükunetle yaklaşın. Dünyanın yükünü omuzlarına almış gibi hissediyorsanız belki de bazı konularda yeni bir bakış açısı geliştirmeniz gerekiyor olabilir. Bunu ve diğer kaygılarınızı bir uzmanla paylaşın.

Kişisel Bakımdan Vazgeçmeyin

Aynaya baktığınızda kendinizi iyi hissedecek şekilde kendinize vakit ayırın. Eğer tıraş olma alışkanlığınız varsa bundan vazgeçmeyin. Eğer sakal bakımı için vakit ayırıyorsanız bundan da vazgeçmeyin. Kısaca, kişisel bakımınızdan vazgeçmeyin. Motivasyonunuzu yüksek tutmak için gerçekten de faydalı olacaktır.

Kendinizi Şımartın 😊

Tıraş keyfinizi ertelememeniz için size faydası dokunacağını umduğumuz tüm bu tavsiyelerin yanı sıra aktif olarak desteğimizi de hatırlatalım; tıraş olmayı seven babalar için Mühle’nin Babalar Günü İndirimlerine mutlaka göz atın.